Kötü – İyi, Ruhlar ve Cinayetler! (Episode – 2)
Nadya’nın yaşadığı eve gitmiştik.
Camları kırık, duvarları küflenmiş bir apartmanın son katıydı. Kapıyı itince ağır bir rutubet kokusu ve sessizlik karşıladı bizi.
Duvarlar tamamen gazete küpürleriyle kaplıydı. Her biri bir kadın cinayeti haberiydi.
Yüzler, isimler, kan lekeleriyle karışmış manşetler…
“Eski sevgilisi tarafından öldürüldü.”
“Boşanmak istediği için bıçaklandı.”
“Mahkeme kararı yoktu, koruma reddedildi.”

Hepsi aynıydı.
Hepsi unutulmuştu.
Nadya odanın ortasında durdu.
+Onları kim hatırlıyor Fırat?
Derin bir sessizlik oldu. Unutulup giden suretler…
+Senin adaletin kimi koruyor?
Bir süre sustum. O anda odadaki hava ağırlaştı. Ciğerlerime çektikçe ben de ağırlaşıyordum. Bir sigara yaktım. Sigaradan her nefes çekişimde sanki o kadınların ruhları içime doluyordu.
–Burası bir mezarlık gibi…
dedim.
+Hayır, burası bir kayıt defteri. Her ruhun hesabı burada tutuluyor.
O an fark ettim. Nadya’nın yüzü değişmişti.
Artık insana değil, başka bir şeye benziyordu — gözlerinde yanıp sönen ışık, bir ilahi öfkenin yansımasıydı.
– Kaç kişiyi öldürdün Nadya?
Sessizlik.
Sonra bir fısıltı gibi:
+Yedi. Ama sekizincisi sensin, eğer beni durdurmaya çalışırsan.
Nadya’nın tehditleri beni tedirgin etmiyordu, başka bir katil olsa bu cümleleri karşısında tetiği çeker alnının çatına dayardım tabancamı.
Çünkü içimdeki bir ses başka bir şey söylüyordu:
“Belki de o haklı…”
Camdan içeri giren rüzgarın etkisiyle, duvardaki gazete kupürlerinden biri yerinden kopup önüme düştü.
Fotoğrafta genç bir kadın — saçları uzun, gülümsemişti.
Altında yazıyordu:
‘Evinde ölü bulundu. Katil hâlâ yakalanamadı.’
İçimden bir ses yankılandı:
Yakalama onu Fırat. Bu kez doğru olanı yap!
O an fark ettim.
Ben artık Komiser Fırat değildim.
Ben, Nadya’nın yanında yürüyen bir ruhtum.
Adalet algım değişmişti.
İyilik ve kötülük artık öğretilen birer yanılgıydı sadece.
Ve ben, varoluşun yeni bir hesabına dâhil olmuştum.
Nadya elini omzuma attı.
+Artık biz aynı taraftayız Fırat.

O anda pencerenin dışından bir siren sesi duyuldu.
Polis telsizinden anons geldi “Kadın cinayeti…”
Ve biz olay yerine doğru yürümeye başlamıştık.
-Ne zaman bitecek cinayetler Nadya?
+ Turuncu bir bulut, ufka değdiği an…

Leave a Reply